KARATE HAKEMLERİNİN ZAMAN YÖNETİMİ DAVRANIŞLARI İLE SERBEST ZAMAN TUTUMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN DEMOGRAFİK DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ


Creative Commons License

Dirican G. G., Güzel Gürbüz P.

Uluslararası Beden Eğitimi Spor ve Teknolojileri Dergisi, cilt.6, sa.2, ss.10-23, 2025 (Hakemli Dergi)

Özet

Yoğun müsabaka temposunda görev alan hakemlerin serbest zamanlarını verimli değerlendirmeleri, hem kişisel gelişimleri hem de görev aldıkları spor branşının etkinliği açısından önemli katkılar sağlamaktadır. Karate hakemlerinin zaman yönetimi davranışları ile serbest zaman tutumları arasındaki ilişkiyi incelemek bu araştırmanın amacını oluşturmaktadır. Araştırmanın çalışma grubunu, Türkiye Karate Federasyonu’nda aktif olarak hakemlik ile uğraşan aday-bölge-milli-uluslararası 126 kadın 176 erkek toplam 301 hakemden oluşmaktadır. Araştırmaya katılan gönüllü hakemlere Zaman Yönetimi Ölçeği (ZYÖ) ve Boş Zaman Tutum Ölçeği (BZTÖ) uygulanmıştır. Ulaşılan bulgular serbest zaman tutum ve zaman yönetimi davranışları perspektifinde tartışılmıştır. Elde edilen verilerin analizinde; frekans, ortalama, standart sapma, Pearson Corelation, ANOVA ve MANOVA testi kullanılmıştır. Bu çalışmanın Cronbach Alpha iç tutarlılık katsayısının BZTÖ için 0,98, ZYÖ için 0,91 olarak hesaplanmıştır. Elde edilen bulgular literatür eşliğinde tartışılarak yorumlanmıştır. Yapılan analizler sonucunda BZTÖ “serbest zaman değerlendirme durumu” açısından sadece “davranışsal” alt boyutunda anlamlı farklılaştığı görülmüştür. Sonuçlar incelendiğinde anlamlı farkın tespit edildiği davranışsal alt boyutta serbest zamanlarını gazete, dergi ve kitap okuyarak, sanat etkinliklerine katılarak değerlendirdikleri ortaya çıkmaktadır. ZYÖ alt boyutlarında “cinsiyet, yaş, medeni durum, eğitim durumu, hakemlik kademesi, haftalık serbest zaman yeterliliği, serbest zaman değerlendirme durumu” değişkenleri açısından anlamlı farklılıkların olduğu tespit edilmiştir. BZTÖ ve ZYÖ alt boyutlarındaki ilişki incelendiğinde zaman harcattırıcılar ile BZTÖ alt boyutları arasında anlamlı düzeyde negatif yönlü bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Hakemlerin zaman tuzaklarından ve zaman kaybettirici alışkanlıklara devam ettiği sürece serbest zaman tutumlarında da azalma meydana geldiği sonucuna ulaşılmıştır.