MİLES OPERASYONLU HASTADAN PROSTAT BİYOPSİSİ ALMAK İMKANSIZ MI?: OLGU SUNUMU


Albaz A. C., Yiğit O., Müezzinoğlu T., Temeltaş G., Üçer O.

7. Ürolojik Cerrahi Kongresi , Girne, Kıbrıs (Kktc), 16 - 20 Ekim 2024, ss.370-371, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Girne
  • Basıldığı Ülke: Kıbrıs (Kktc)
  • Sayfa Sayıları: ss.370-371
  • Manisa Celal Bayar Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

AMAÇ

Miles operasyonu ile rektumu çıkarılıp anal kanalı kapatılan olgumuzda prostat malignitesine yönelik tanı almasını sağlamak amacıyla konveks prob ultrasonografi(usg) ile transperineal biyopsi deneyimimiz sunulmuştur.


GEREÇ-YÖNTEM

Prostat adenokarsinomuna(ca) yönelik tedavi başlanması için patolojik tanı şarttır. Özel endikasyonlu hastamıza planlanan yöntemle biyopsi yapılmış ve tanı konularak tedavisine başlanmıştır.


BULGULAR

65 yaşında erkek hasta sık sık idara çıkma, gece 2-3 kez uykudan uyanma ve idrarını tam boşaltamama hissiyle tarafımıza başvurdu. Yapılan tetkiklerde PSA: 50.7 ng/ml, hemogram böbrek fonksiyon testleri olağan, çekilen üriner sistem usg'de prostat volümü 6*6*7 cm(110 gr), üst üriner sistemde dilatasyon yok. Üroflowmetri: 8.5/320/150 trase obstrüktif olarak değerlendirildi. 2016 yılında rektum adenokarsinomu(ca) nedenli miles operasyonu geçiren hastanın rektumu alınmış anal kanalı kapatılmış ve kalıcı kolostomi ile hayatını idame ettiren hastaya rektal tuşe yapılamadı. Hastanın bilinen ek hastalığı yok ve kolon ca açısından onkolojiye danışılan hastanın kür kabul edildiği öğrenildi. Alt üriner sistem semptomlarına(AÜSS) yönelik alfa-blokör ve dutasterid başlandı, prostat malignitesine yönelik multiparametrik prostat MR planlandı. Çekilen MR raporunda “Periferik zonda apekste sağda mit zondan başlayarak yaklaşık 15x30 mm uzunluğunda apeksin sağ yarısına orta hattı geçecek şekilde cerrahi kapsül ve prostat kapsülü arasında devam eden düşük ADC değerli PIRADS4 lezyon tanımlanmaktadır. Bununla birlikte apeks sol yarısında anteriorda da fokal düşük ADC değerli alanlar PIRADS 3 lezyonlar mevcuttu. Lezyonlar prostat kapsülünü aşmamıştır.” Komorbiditesi olmayan, genel durumu iyi olan hastaya mevcut klinik ve bulgularıyla prostat biyopsisi önerildi. Kliniğimizde rektal ultrason eşliğinde transperineal prostat biyopsisi rutin uygulanmaktadır ancak anal kanalı kapalı hastaya özel endikasyonu sebebiyle litotomi pozisyonunda sedoanaljezi altında konveks prob ile yapılan usg’de transperineal prostat biyopsi yapılması planlanmıştır. 6 kor yapılan biyopsi patoloji raporunda Prostat ca; Sağ orta: %50 - Gleason skoru: ( 4+ 3) 7 /10 - WHO/ISUP derece grubu: III - Perinöral invazyon: Saptanmamıştır.- Ekstraprostatik yayılım: Saptanmamıştır. Prostat ca nedeniyle metastaz açısından değerlendirilmek için PET-PSMA istendi. PET-PSMA raporunda “Sol paraaortik lenf nodlarında,prekaval interaortakaval,mezenterik lenf nodlarında, sol 3.kosta vertebral bileşkede, sağ sympizis pubiste kemik met. ile uyumlu patolojik Ga-68 PSMA tutulumu mevcuttur.” AÜSS yönelik medikal tedaviden fayda gören hastaya metastatik prostat ca nedeniyle goserelin, bikalutamid başlandı ve kemoterapi tedavisi için onkolojiye yönlendirildi.


SONUÇ

Transperineal prostat biyopsisi daha az enfeksiyon riski, daha az kanama riski, daha hızlı iyileşme süreci ve daha yüksek kanser bulma oranı sebepleriyle transrektal prostat biyopsisine göre daha çok tercih edilmektedir. Perineal ultrasonografi kullanımı ve transperineal prostat biyopsi işleminde deneyimli hekimler sayesinde bir başka avantajı da anal kanalı kapalı hastalarda prostat biyopsisi için güvenle tercih edilebilir.